1949 yılında bir Cadillac dergi ilanının son cümlesinde şöyle diyordu
“Cadillac: Bir Dünya Standardı”. 1950’li yıllarda Cadillac mühendislik, sürüş, güvenlik ve dayanıklılık esaslarında gerçekten de bir dünya standardı idi. Aynı zamanda bir statü sembolüydü, sahip olmak için çabalanan, başarılı bir dönemin sonucunda ulaşılan rahat hayatın adeta simgesiydi. Her zaman lüksün ve farklılığın sembolü olması ile dünya üzerinde gelmiş geçmiş en elit kesimin kişisel zevki haline geliyordu.
Eldorado ismi İspanyolca kelimeler olan “el dorado”dan geliyor ve anlamı ise “altın adam”. 1952 yılında 50. üretim yılını kutlayan Cadillac, dönemi altın yıldönümü anlamına gelen “Golden Anniversary” sloganıyla kutlayarak bu serinin ilk otomobilini de üretiyordu. İlk kez 1952 yılında American Salon’da prototipi sergilenen Eldorado, 1953 yılında, sıra dışı, ultra lüks otomobil olarak sınırlı sayıda üretilmeye başlandı. O dönemde 7750 dolarlık satış fiyatı ile adeta el yakıyordu (Aynı yıl Coupe De Ville modeli 3995, Convertible ise 4144 dolardı) ve bu yüzden sadece 532 adet satıldı. Ertesi yıl, Eldorado biraz tasarruf edilerek üretildi ve yeni convertible modeli ile 2000 dolar kadar ucuzlatıldı. İki modeli birbirinden ayırmak için convetible model
Eldorado Biarritz ve hartoplu model
Eldorado Seville olarak adlandırıldı.
1955 yılı, daha önce kullanılan standart motordan 20 beygir daha güçlü olan yeni motoru da beraberinde getirdi. Yüksek kompresörlü
Cadillac Eldorado motoru, V-tip ve çift 4-barel karbüratörü ile 270 hp güç üretiyordu. Gösterişli gövdesinin yanı sıra iç mekanın konforuyla da muhteşemdi. Döşemeler beyaz ermin kürk ile beyaz İngiliz derisinden, yerler ise Mouton kürklü halı ve mat alüminyum kombinasyonu ile döşenmişti. Yine mat alüminyum kaidelerin beyaz Mouton ile geçişleri yapılarak iç mekan tamamlanmıştı.
Ertesi yıl Eldorado diğer modellerden yükseltilmiş motor gücü ile yine ayrılıyordu. Eldorado’nun haricindeki modellerde 285 hp’lik motorlar kullanılırken yeni motor 4700 rpm devirde 305 hp üretiyordu. 1957 ve 1958 yıllarında Eldorado'lar daha da ayrıcalıklı olmuştu. Kendine özgü yeni kuyruk yüzgeçleri vardı ve “köpekbalığı yüzgeci” olarak adlandırılıyordu. Keskin bir bıçak gibi çıkıntı oluşturuyorlardı ve arka tampona ince bir kavisle birleşiyordu. Bu kuyruk iki yıl sonra Cadillaclar da ortaya çıkacak son derece abartılı kuyrukları da adeta ima eder gibiydi. Eldorado'lar yine gelişen motorlarının yanı sıra 1958 yılında çift ön far ve eklenen krom kaidelerle yenilendi. Savaş dönemi olması nedeniyle satışların % 16 düştüğü dönemde Cadillac yine de 121,778 otomobil satmıştı.
Tüm modellerde kullanılan iri kuyruk yüzgeçlerinin en ucuna yerleşen silindir çift farlarla adeta uzay araçlarını andıran Eldorado'ların en belirgin arka görüntüsüne yedek lastik de dahildi. 1959 yılına gelindiğinde kuyruk yüzgeçleri de yavaş yavaş yok olmaya başlayarak 1965 yılında tamamen kayboldu. Eldorado’lar kendine has spesifik gövde yapısını bu yıldan sonra yitirdiler ve artık özel formu ve daha iyi donanımlarıyla yeni Coupe ve Convertible modeller üretilmeye başlandı. Aynı zamanda daha yüksek performanslı motor kullanıldı (yine standart olandan 20 hp fazla) ancak bu kez üç bölmeli çift-barel karbüratör eklendi. 1960 yılı, Cadillac Eldorado ’da Seville isminin son yılı oldu, ta ki 1975 yılında yine Cadillac ile ortaya çıkana kadar.
İlk çıktığı yıllarda ve hatta günümüzde dahi “Rüya Otomobil” ve “Show Otomobili” olan Cadillac Eldorado’lar krallar, kraliçeler, başkanlar, Papa ve hatta pop yıldızlarının en gözde ulaşım aracı oldu. Hollanda, Belçika ve İsveç Kralları, Papa Pius XII ve John XXIII geçit törenlerinde kendilerine özel olarak yapılmış Cadillac' ların içinde oturdular. Roosevelt, Eisenhower ve Nixon onların hayranıydı. Marlene Dietrich, Elvis Presley, Salvador Dali ve hatta ünlü gangster Al Capone; hepsi onlardan bir yada birden fazlasına sahipti